MUSTAFA ÇULCU – KÖTÜ PERFORMANS
Beşiktaş’ta Svensson sakatlanınca onun yerine savunmada Tayyip ile oyuna başladı. Tayyip’in kanadı kullanma adam eksiltme hücuma desteği sınırlı olduğu için diğer kanatta Masuaku önü çok zorluyor ve savunma zaman zaman üçlü gibi görünüyor. Gaziantep çok çabuk çoğalabilen bir takım. Okereke ve Boeteng gibi geçiş oyununa uygun oyuncuları var. Maxim liderliğinde pas oyununu oynayabilen hücum repertuvarları ve N’Diaye gibi orta alanda merkez direnç oyuncuları var. Beşiktaş kalabalık rakip savunmayı merkezden zorluyor. Oysa penaltı da olduğu gibi kanatları kullanarak rakip savunmayı savurmayı ve sallamayı yapsalar daha etkili olacaklar. İlk yarı bittiğinde Beşiktaş 9, Gaziantep 6 orta yapmış. Lakin her iki takımın isabetli ortası sıfır. İkinci yarı kora kor bir mücadele seyrettik. G.Antep oyundan düşmedi bulduğu fırsatları değerlendirdi 10 kişi ile deplasmanda galibiyeti aldı.
Beşiktaş lehine VAR’a yaslanmadan verdiği penaltı net doğru. Kayarak gelen Viana yediği çalım sonrası sağ eli ile Rafa Silva’yı ayağından çekerek düşürüyor. Bu çekme eylemi kırmızı kart olmalıydı. Çünkü kale Rafa’nın karşısında bariz gol şansı çekerek tutarak yapılan eylem kart sarı değil kırmızı olmalıydı. G.Antepli diğer oyuncu Husic kademede değil gerideydi. G.Antep’in attığı golün hemen öncesi Boateng topla elle oynuyor, gol iptali doğru. Chamberlain’in 55’de Ogün’ün ayağına basması sarı olmalıydı, vermedi. Sarısı olan Ogün’ün 58’de Chamberlain’e yaptığı faul de ikinci sarıdan ihraç etmeliydi ama UEFA tavsiyesi aklına geldi herhalde bir ‘tık’ sabretti. Ancak bu net fauldü.
Emirhan ve Sorescu karşılıklı sportmenlik dışı davranınca sarı kart gördüler. Sorescu sarı karttan sonra bir alkışlama yaptı. Ekranda kime yaptığını göremedik. Hakeme yaptı ise ihraç olmalıydı. G.Antep ceza alanı içinde 72’de Viana ile İmmobile güreşinde başlatan İmmobile idi hakem ne penaltı ne defans lehine ‘faul’ dedi. En kötü kararı verdi ‘devam’ dedi. Viana ikinci sarıdan kırmızı doğru lakin geç kalınmış bir kırmızı. Hatta direk kırmızı göstermiş olsa kabul görürdü. Çünkü gaddarlık içeren bir fauldü.Gösterdiği ve göstermediği kartlar çok tartışma yaratacak. Bir FIFA hakemi için kabul görmeyen çok konuşulacak ve çok eleştirilecek kötü performans oldu.
TURGAY DEMİR – ÇÖZÜM BELLİ
Futbol evrensel bir oyundur ve nasıl ki, en iyi yabancı futbolcuları, teknik direktörleri getiriyorsak, en iyi yabancı hakemleri de getirmeliyiz… İki kere iki dört… Eğer bu TFF gerçekten adil bir yarış ortamı oluşturmak için geldiyse en azından kalan tüm derbileri yabancı hakemle oynatacaktır.
Dün bir kez daha gördük ki, iş bilmez bir hakem oynayanları frenleyip, oyunu sabote edenleri ödüllendirdi. Beşiktaş son derece rahat, öz güvenli başladı maça ve oynadı, oynamaya çalıştı. Golünü attı, bir çok da pozisyon buldu. Kartal’ın tek düşüncesi oynamaktı. Buna karşılık her pozisyonda tekme atan, hakemin kartları es geçmesiyle cesaretlenen, skor istedikleri hale gelince ise maçı öldürmek için her yolu deneyen Gaziantepli oyuncuların en büyük destekçisi ise yaptıklarına göz yuman Zorbay Küçük’tü.
Sahada bir yabancı hakem olsa, Gaziantep FK ilk yarıda 10, ikinci yarıda 9 kişi kalır, atılan gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilirdi. Deve güreşi yaparak İmmobile’nin düşürüldüğü pozisyonda da Beşiktaş lehine penaltı verilirdi… İyi oynadıkları dönemde 1-0’dan sonra dört net pozisyonu kaçıran siyah-beyazlı oyuncuları kolluyorum ya da aklıyorum zannedilmesin.
Son çizgiye inmeyi bilmeyen, önünde duvar gibi duran rakibe rağmen deyim yerindeyse “dümdük” orta yapan Rashica, son vuruşları berbat olan İmmobile ve hatta Onur varken sağ kanatta devşirme Tayyip Talha’yı kullanan Solksjaer de hakem kadar sorumludurlar bu skordan… Dediğim şu dur ki; bazı kendi hatalarına rağmen maçı rahat kazanması gereken Beşiktaş’ı Zorbay Küçük durdurdu. Bir hakemin görevi ise kesinlikle bu değildir. En azından ben öyle biliyorum.
SİNAN VARDAR – HAKEM KÖTÜYDÜ
Beşiktaş maça geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz sevgili dostum Edip Akbayram’ın “Çocuklar İnanın” tezahüratıyla başladı. İyi günlerde “Çocuklar İnanın”, kötü günde “Başın öne eğilmesin”le Beşiktaş tribünlerinde hep yaşayacaksın Sevgili kardeşim! İstanbul’da güzel bir hava var, mübarek Ramazan ayı nedeniyle tribünlerin dörtte üçü dolu. Beşiktaş, galibiyet serisini sürdürmek için Gaziantep’le karşılaşıyor.
Bodrum ve Kayserispor’un kazanmalarıyla birlikte ligin altı adeta alev almış durumda. Gaziantep’in puana ihtiyacı var. İki takım da vasat bir futbolla başladı; pozisyon sayısı ve üretkenlik neredeyse yok denecek kadar az. Beşiktaş, yeni teknik direktörüyle ayağa pas oynamaya çalışıyor. Gedson’un dikine koşuları ve Masuaku’nun ortalarıyla atak yapmaya çalışıyor. Oyun sıkışmışken, Rafa Silva yerde kaldı ve hakem haklı olarak penaltı noktasını gösterdi. Penaltı golünden sonra iki takım da etkili olamadı ve ilk yarı 1-0 Beşiktaş’ın üstünlüğüyle bitti.
İkinci yarı Beşiktaş vitesini bir üst seviyeye çıkardı. Rafa Silva da kalitesini iyice ortaya koyarak Beşiktaş’ın daha fazla atak bulmasını sağladı. Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Rafa Silva’yı izlemek harika bir şey. Çok klas bir oyuncu, gerçekten gözlerimizin pasını siliyor. Dakika 60’ı gösterdiğinde Maxim, duran topta iyi kesti, Arda golü attı. Bir Arda Kardeşler daha sahadaydı, buz gibi penaltıyı vermedi.
Aynı yönetimiyle devam etti ve ters kararlarıyla bu maçta centilmence maçı izleyen seyirciyi bile çıldırttı. Zorbay Küçük yine saç baş yoldurdu. Penaltı ve kırmızı kart kararları doğru olsa da; ne desek boş, ne yazsak zor bay! 87. dakikada Furkan Soyalpin attığı gol ile Beşiktaş sahadan mağlup ayrıldı. Zorbay Küçük’ün ne kadar küçük olduğunu biliyorduk ama Beşiktaş bu durumu hak etmedi.
